Kutucuklarım var benim, atmaya kıyamadıklarımı istiflediğim. Kapağını bile açmadan öylece kalakalırlar yıllarca dolabın içinde, kilerde, yatağın altında, orda burda. İçlerinde yılların birikintisi, anları ve anıları çağrıştıran eşyaların olduğu renkli kağıtlarla kaplanmış kutucuklarım...
Bazen dalarım içlerine, tek tek incelerim ilk defa görüyormuşum gibi, miyadı dolanları gözden çıkarırım, kıyamadıklarım kalır, birikir, yığılır...
Pazar günü periyodik oda temizliğini biraz derinleştirince açtım kutucuklardan birini. Kimine gülümseyerek baktım, kimine hüzünlendim, kimini hatırlamak istemedim, kimine dokunmak bile gelmedi içimden.
İçinde kokulu yaprakların barındırdığı sandukçayı açtım önce, üzerinde siyah beyaz eski İstanbul resmi vardı, hüzünlendim epeyce..
Takma kirpiklere rastladım :) yok canım öyle gözlerinizi açmayın kocaman :))) Bir zamanlar sahnelerdeyken ben :) kullanmam gerekti. Ç. Tiyatrosunda yer aldığım bir oyundan kalma hatıra. Bir çift siyah uzun kirpik, bir daha kullanmayacağımı bilsemde kıyamadığım. Bir garip oldum, alkışları duydum sanki yeniden...
Kullandığım ajandaları atamama hastalığıma gülümsedim. Ajandaları karıştırdım, geçmiş günlere gittim notlara baktım şöyle bi. Yine gözden çıkaramadım yerleştirdim yerine. Nereye kadar biriktirecem onları bilmiyorum :)) Çöp ev diye haberim çıkarsa şaşırmayın sakın.
Kamu Maliyesi kitabıma bile kıyamamışım buyrun burdan yakın, ne işime yarayacaksa :)) Neyse kalsın biraz daha, henüz yeşillenmediğine göre küflenmemiş demektir, kokmuyodu da :))
İlk cep telefonum hala duruyor. 1996 yılında bir teknoloji harikası gözüyle bakılan cep telefonum dana kadarmış meğer:))) Bi ara resmini çekip sergilemek istiyorum. Çalışıyormu acaba hala :) Bunu hiç atacağımı zannetmiyorum bakmayın öylee :))
Liste epeyce bir uzayıp gidiyor, bu defa hiç bişey atamadım, eleyemedim, yaşlanıyormuyum ne :))))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
23 yorum:
Aymencim aslında bende senin gibiydim atmaya kıyamadıgım okadar cok sey vardıkı hatta bazen baktıgımda ben bunu neden saklamısım dıye dusunurdum ama şimdi bakıyorum,alıyorum ve atıyorum bir kere atmaya alış hep atarsın merak etme sakla sakla nereye kadar canımmmmmm:)
Biriktirme konusunda aynıyız demek ki Aymen ((:
Bu arada mimlendiniz efenim..
Bende de atma hastalığı var galiba.Birşeyleri attığım zaman mutlu oluyorum.Biraz minimalist mi derler nedir,öyle biriyim.Evde kullanılmayan eşyalara alerjim var sanki.
Bende zor atarım ama babam ve annem bendende zor atar.Ya çok kötü bir huy ama hatıraları var
Sevgili Aymen,
Ben de hiçbir notu, mektubu, ufacık şeyleri biriktirdim yıllarca. Sonra bi bun alım anında geçmişe yapışıp kalıyormuşum gibi geldi ve epey silkeledim. Gene de biriktirmeye devam ediyorum:)
Cop ev sahibi olmaya sanirim ben de adayim...Allahtan ara ara tasiniyorum da arada bir temizlik oluyor:)
Gecenlerde bende oyle bir kutu buldum.Buraya tasindigimdan beri icini acmadim bile.Bi baktim, eski sevgilimin fotografi, "aaa guzel miymisim ne?:)"
Ama yine de ara ara temizlik yapmak lazim.Belki o kitaplar, o kagitlar birilerinin isine yarar:)
Aymen ben sana Almanya'ya geliş biletim, türkiyede şehirler arası gemi biletim, ilk almanca kursumun kartı, hatta yazamayacağım kadar çok ayrıntıyı sakladığı söylersem sanırım aynı noktada olduğumu anlatmış oluruz. Bak bir ortak noktamız daha...
Herşeyin bir anısı vardır. Hatta özel kokuları bile saklarım, annemin hastanedeki son günlerinde kullandığı koku gibi.:( Yangında ilk kurtarılacaklar listesinin başındadır bunlar üstelik. Saklamay devam et, hepsi ayrı değerdedir.
Yandaki anketine bayıdım ben en sondaki " Gideceği varsa göreceği de var." şıkkını seçiyorum.:)))
Benimde öyle eskilerimi deştiğim zaman ilginç şeyler çıkıyor..
cimcime, zamanla eliyor insan ta ki bir parça daha hatırlamak isteyene kadar, görmek istemedikten sonra elmas kıymetinde olsa yine atıyorum :)
çileklisüt, mim için teşekkürler en kısa zamanda mim in gereğini yapacağım.
arzu hal, mutfak eşyaları yada ev eşyaları atma konusunda aynı düşünceleri paylaşabilirim ama kutucuklarıma kıyamam:))
fulya, atma eylemini zor yapanların evde yer kaplama sorunu olmasa hiç bişeyi gözden çıkaramazlar herhalde.
boncukçu, atmak birazda o andaki ruh hali ile ilgili bişey olsa gerek bazen attıklarım için pişman bile oluyorum.
Nalan, taşınmak iyi bi çözüm bu konuda. Tabi ki güzelsin canım ya. Eee naptın resmi hala duruyo mu:)))
Kitap atamamak garip bi duygu onla birlikle okul anılarımıda çöpe gömüyomuşum gibi geliyo.
lavantin, ben de bazı gittiğim özel yerlerin biletlerini saklamışım sen gibi:) benim liste o kadar uzun ki sansürleye sansürleye ancak bu kadarını yazabildim :) Önemli parfüm şişelerini bile atamıyorum ya:) Ankette kamusal alana girmesin artıyor gibi kadere bak tarih tekerrür mü edecek ne:)
yurtdışı, eskileri deşmek yıllar geçtikçe daha farklı duygulara sürüklüyor insanı.
cop eve dogru gıdermıs:P bende yer darlıgından atmak zorunda kalıyorum bazı anılarımı bazen.. sonra cok pısman oluyorum.. mesela attıgım pastel boyalarıma hala uzulurum...
Aymencim insan nasıl kıyıp da atabilirki hepsinin ayrı bir hatırası oluyor, bazen bende bir temizlik yapmaya kalkarım ama hiç bir şeyi kıyıp atamam....
Hatıralar onlarda saklı sanki...
Yazına bende tamamen katılıyorum..
hatta deger verdiğim şeyleri saklamak için kutu dahi edindim,hepsi onun içinde, yoksa hepsi çöpe gidiyordu...hatıralar atılırmı hiç...:))
sevgiler canım...
kirpikler çok hoş...:))
Aymen eh yakında senin evi belediye basar artık bu yazıdan sonra.
Şaka bi yana bende de var o hastalık ama biyerden sonra atıyorum evim küçük anacım mecburen hehehe
ama kirpikler süpermiş arada sırada şuh bir bakış için takarsın bellimi olur ayol hihihi
sevgiler canım öptüm
yass, benimde attıktan sonra pişman olduğum şeyler var. Bu babamdan kalma bi huy belkide taa üniversite deki kitaplarını bile attırmıyor:) annem gizlice atmış bir kısmını nasıl olsa farketmez diye:))
ayça, maddi değerlerinin kıymetinden ziyade hatıralarının olması vazgeçilmez kılıyor elbette.
tuğçe, ben sana bi kutu tavsiyesinde bulunayım çok kullanışlı:)) hani a4 kağıtlarının kutusu olur ya kapaklı, kırtasiyelerde bulabilirsin. onları renkli kağıtlarla kaplayabilirsin:))
melek, benimde evim küçük yalnız öyle bi yerleştirme sistemim varki puzzle basit kalır yanında:)
kirpiklerin bi daha işe yaramayacağı kesin, ama acil durumlar için yinede kalsın tabi canım:))
Aymen atarım ama sonra pişma olurum:((.Çok kötü bir huy.Sonra içimde ukde olarak kalır..
Ne güzel, ne mutlu sana... Benim de kutucuklarım var. Ve içinde atmaya kıyamadığım ve hiç kıyamayacağım anılarım. Varsın çöp ev diye geliversin belediye. Dokundurtmayız kutucuklarımıza biz yahu.:))
kutu atamama bence b�r hastal�k olarak �ncelenme z�ra bende k�y�p tamam kutular�m� sen�n hesap ev�n heryen�nde bulundurum b�r �k� kutu bunun d�s�nda �nsan k�yam�yor bazen atmaya her zaman dolablar�m� tem�zlerken fazlal�klar� c�kartacag�m der�m ama her zaman kal�r onlar o kosede :))
benim yaşıma gelince çoğunu rahatlıkla atabilirsin. yani korkma henüz yaşlanmıyorsun::)))))
birgül, pişman olmamaya çare, sanırım atılacak nesnenin son kullanma tarihini uzun tutmak:)
fikriminincegülü, deyiversinler dimi çöp ev, çöp ev sahiplerinden farkımız çok canım, onlar sokaktakileri hatıra olarak eve taşıyorlar:))
zehra, dünya gözüyle ufak tefek eşyalarımıza kıyamazken, herşeyi bırakıp nasıl göçüp gidecez bi de o var:)
paticikler, sen kutucuklarımı yıllar geçtikçe boşaltacağımımı söylüyosun. o zaman Allah gecinden versin:)
Aymencigim ben atarim ama,herseyi hatirladigim icin kalmalari bana fazlalikmis gelir.Allaha cok sükür ki hatirliyorum.Mesela,buraya gelis tarihim 27.08.1997 aksam di saat 18:50 ucak.sen yinede saklamaya devam et canim,artik bende saklarim herhalde yas gidiyor bir yandada.:))
selamlarimla.
Bende eski fotoğraflara bakınca hüzünleniyorum ve mazi canlanıyor biraz
Aymen'cim bende bazen karıştırırım eksilerimi.helede lise yıllarından kalma olanlar çok değerlidir benim için.Daha çok hüzünlenirim ben çünkü zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anımsarım.
merHaba : )
bende hayatta atamam : )
annem "yakacam hepsini toptan kurtulacam" dedi eve gittiğimde ama kıyamaz herhalde :)
lisedeyken belediye tiyatrosunda oynuyordum kostümlerin hepsini saklarım, büyük zevkle.. Alkışları yeniden duyabilmek hoş bi duygu : )
Yorum Gönder