6 Ocak 2008 Pazar

BİZİ KİM, NE KURTARIR?


Bugün, Üniversite Hastanesi'ne hasta ziyaretine gittim. Plastik Cerrahi bölümüne geldiğimde upuzun koridorun en son odasına ilerlerken, koridora bakan duvarı tamamen cam olan bir odanın önünde kalakaldım. Filmlerde gördüğüm sahnelerden bir tanesi yaşanıyordu. Üç beş doktor hastanın başında kalp masajı yapıyorlar ve yorulan bir diğerine devrederek hastayı geri döndürmeye çalışıyordu. Ardından elektro şok verildi yine olmadı, olmadı. Öylece kalakaldım, insanoğlunun ne kadar aciz bir mahluk olduğuna bir kez daha şahitliğim oracıkta gerçekleşiyordu. Ayaklarım bulunduğu yere çakılırken gözümün önünde hayata dönderilmeye çalışan cesetin yerine bir an kendimi koydum. Ruhum cesetten ayrılıp tepeden olan bitene bakmaklığım sergilendi karşımda. Bir gün bende bunu yaşayacağım kaçış yok dedim içimden. Her nefis ölümü tadıcıdır bunu biliyoruz ama hiç ölmeyecek gibi duruşumuz neden?

Malesef Azrail az önce oradaydı ve çabalar sonuçsuz kaldı, o geri dönmedi, ebedi mekana çoktan göçmüştü. Koşar adımlarla yaklaşan bir gencin ayak seslerine irkildim. Başınsağolsun denildi etraftan ve oracığa, duvara dayandı, omuzları düştü, başı yerde, yüzünde derin bir acı ifadesi, anneciğinin ölümünü böyle karşıladı soğuk bir hastane koridorunda.

Yıllarca yatalak olup yaralardan vücudu delik deşik olan insanların yüzündeki acıyı gördüm orada. Farkımız ne idi? Küçücük bir fonksiyon eksikliği onları yatağa bağımlı kılmıştı. Ne kadar da aciziz küçücük bir mikroba koca bedenimiz yenilirken, kendimizi hala nasıl yenilmez hissedebiliyorduk.

Her geçirdiğim günün kabire beni biraz daha yaklaştırdığını düşündüm. Ölüm her an ensemde bekliyor, belki bugün, belki yarın, belki daha yakın. Ölümden kurtuluş yok ise, çaresi olmalı...

Sizce bizi ne kurtaracak? Bütün ömür çalışıp çabalayıp dayadığımız döşediğimiz evimiz mi, hoşça vakit geçirip eğlendiğimiz dostlarımız mı? Annemiz babamız kardeşlerimiz mi? Kariyer peşinde koştuğumuz işimiz mi? Uğruna herşeyi yakıp yıktığımız ideallerimiz mi? Sizce bizi kim kurtaracak?



16 yorum:

Goksu dedi ki...

Valla son zamanlarda ben de bunu dusunuyorum...Hatta bu ara , 'hic olmeyecekmisim' gibi hissettigimi farkettim.

Valla ne biliyim icim burkuldu...

yemek dedi ki...

Aymen, ben o ölüm sahnesine en yakınımdaki iki insanda şahit oldum. Ve hiçbirimiz birşey yapamdık. Artık duymaz olduğunu ve yaşamla arasındaki son ipi koparmak üzere olduğunu anladığım andaki çaresizliğimi ömrümce unutamam! Daha bir an önce vardı ve sonra yok!!!.. Ölüm çok soğuk, ve çok yakın. Hep duyarım "Çok gençti" diye. Oysa her yaş ölüm için genç. Geride varsa seven ve öylece çaresiz kalan. Her ölüm erken.
Ve ölümün ilk dalgasıyla, döneriz önceleri umursamadığımız rabbimize. Ölüme şahit oldukya, bir kulluk merakı sarar bizi. Birden kuvvetlenir ötelere olan imanımzı ölüm aracılığıyla. Ama bir rahmet olan "unutmak" bu kez hem olumlu yönde hem olumsuz yönde sarmalar bizi. Unuturuz o unutulmadan başa çokamayacağımız acıyı. Ve unuturuz unutmamamız gereken ölümlü olduğumuzu. Yeniden hayatın sert ve çekici gerçeklerinin çekim alanına girer, kayboluruz bir dahaki ölüme kadar.

Boncukçu dedi ki...

Aile büyüklerinin hastalıkları nedeniyle acil servis-yoğun bakımlarda epeyce vakit geçirdim ben de. Ama hiç düşünmemek ve bize verilen yaşamın gereğini yerine getirmek gerekiyor bence.
Sevgiyle kalın

zehra dedi ki...

hayat zor anlar�n toplam� bence oneml� olan bu zor anlar�n aras�na ne s�k�st�rd�g�m�z
..............

mutlu ba�ar�l� sagl�kl� bir hafta dilerim:))

Adsız dedi ki...

aymencim ne kadar çarpıcı ve dikkat çekici bir yazı hazırlamışsın, insanı düşünmeye zorluyor...
İnsanı kendinden başka kurtaracak kim olabilirki..
ben ölümü kötü bir şey olarak görmüyorum, bence korkumuz günahlarımız, ondanda yüce yaratıcıya sığınıyoruz.....

anneminkizıyim dedi ki...

Merhabalar Aymencigim, evet bu yemek Gaziantep yöresinin, annem kulagi cinlasin ve selamet, saglik versin cokca yapardi bize, izine gidince de hala yapar kahvaltilarimizin vazgecilmezi. Yazini cok etkileyici, yasdiklarinda cok üzücü. Allahim herkese hayiril ölümler versin. Günümüz ve saatimiz dolunca bir kus misali cekip gidecegiz. Allahim diger dünyada utandirmasin, bu dünyada da hayirli ammeller yapmamizi nasip etsin. Sevgilerle.....

Yaren dedi ki...

D A V E T I Y E

Merhaba arkadaslar, bu gün saat 14.00 te Türkiye saati ile 15.00 te AYYA Bayan blogcular kahvesinin acilisi var.Tüm blogcu arkadaslari davet ediyoruz,buyursunlar.

Aynur Yaren

www.ayyachat.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Bu sorunun cevabı inanca göre değişecektir.

meleginmarifetleri dedi ki...

aymencim vallahi bizi imanımız kurtaracak inşallah ama tabiiki gerekli dini vecibelerimizi yerine getirebiliyorsak allahım inşallah bizi sevdiği kullar arasına koyar canım insanlar her şeyi unutuyor ve her şeye alışıyor insanın anlamı alışan demekmiş zaten alışmasak ve unutmasak bu ölüm acısına kim dayanabilirki. ama biz fazlasıyla unutuyoruz o başka işte böyle görüşmek üzere canım

Bir Anne dedi ki...

Selamlar,
Ordan oraya gezerken buldum blogunu. Hos bir blog.
Son yazindaki kacinilmaz son urkutucu olsa da, o da insan olmanin bir parcasi degil mi? Surekli yakamizda oldugunu hissetmek guzel.
Bizi ne mi kurtaracak? Elbette Kur'an-i Kerim.
Sevgilerle,
Nurgul

pastacı cafe dedi ki...

bizi kutaracak olan inancımız bence ne kadar yaşaya biliyoruz bilmiyorum ama inşallah allahım bizi kazanan kullarından eyler.canım dedemin ölümde yıkıldım işte oan dedim ki ölüm sen çok yakınsın.

Adsız dedi ki...

ziyaretin için teşekkür ederim,sitenizi az da olsa dolaştım ama ilk fırsatta ayrıntılı gezineceğim,her zaman beklerim,güzel günler dilerim

Adsız dedi ki...

Bizi bu dünyadaki yaptiklarimiz kurtaracak bence. Yani nasil insan oldugumuz, zararimiz yararimizdan cok mu oldugu..vs.
Insallah ölümü hatirlayarak hareketlerimizi, yasantimizi ona göre daha düzene koyariz hep.
Tesekkürler bu güzel yazi icin.
KeLeBeKk
www.kelebekk.blogcu.com

Aymen dedi ki...

GÜZEL VE GÜZİDE YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. BU SORUNUN CEVABINI BENDE ÜSTADIN BİR SÖZÜYLE VERMEK İSTİYORUM

"AHİRETTE SENİ KURTARACAK BİR ESERİN OLMADIĞI TAKDİRDE, FANİ DÜNYADA BIRAKTIĞIN ESERLERE DE KIYMET VERME"

NE KADAR DOĞRU NE KADAR ÖZETLEYİCİ VE UYARICI BİR SÖZ.
DÜNYADA KALACAK VE AHİRETTE FAYDASI OLMAYACAK ESERLER ÖLDÜĞÜMÜZDE BİZİ KURTARMAYACAK. DÜNYA TARLASINI AHİRET İÇİN EKİP BİÇTİĞİMİZDE, DÜNYADA VERİLEN ÖMÜR SERMAYESİNİ HEM DÜNYA HEM AHİRET İÇİN KARLI BİR TİCARETE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜMÜZDE ASIL KURTULUŞUMUZ OLACAK. FANİ DÜNYANIN FANİ İŞLERİNE DALIPTA İNANMAYANLARIN KULAKLARI ÇINLASIN. AHİRETTE MEYVESİNİ TOPLAMAK İÇİN EKİP BİÇENLERE NE MUTLU. İKİNCİ KISIMA DAHİL OLMAMIZ TEMENNİSİYLE.

paticanlar dedi ki...

sadece Rabbim.

Sevde dedi ki...

Afff ALLAH ım afff... :(
Peygamberimiz sav dediği gibi ağiz tadını kaçıran ölümü, çok hatırlayınız...
Mevlam sonumuzu hayır eylesin inşALLAH...