10 Kasım 2009 Salı

MISIR TATİLİ -1-

Bir zamanlar fırsat buldukça indirdiğim Mısır tatili resimlerini blogger ın fonksiyonsuzluğu yüzünden çıldırıp yayınlamadan taslakta bırakmıştım. Kronolojik sıraya dizmek tamamen işkence, bende bırak dağınık kalsın mantığıyla hareket edip öylece bıraktım.
Burası Kahire'deki konakladığım otel. Aslında Sandaletli Seyyah gezi üstadımız Bora Bilgin'in gezelim görelim stratejisini düşündükçe utanç içinde kıvranası geliyor insanın:) Timsah kardeşe Kahire-Sharm El Sheikh arası kara yolculuğu yaparken molada rastladım.
İskenderiye'de Arap Mimarisini yansıtan bir cami.
İskenderiye yani Alexsandria caddeleri. Yemek konusunda çok zorlandığımı söyleyebilirim. Mc Donald, Pizza Hut ve KFC tercih etsemde her birine bir kaç defa girip garip ve yoğun kokusundan dışarıya fırlamışlığım olmuştur. Yine Bora Bilgin üstadımızı hatırladım, her türlü memleket yemeğinin hakkını vererek, afiyetle yiyebilip keyfine bakmışlığı vardır. Sitesini şiddetle tavsiye ederim.
İskenderiye dünyanın yedi harikasından biri olan feneri ve kütüphanesiyle tanınıyor.
Kahire Cataract Pyramids'ten gün batımı manzaraları.
Dünyanın en uzun nehri, Nil Nehri köprü güvenliği polisleri. Mısır'da elini sallasan polise çarpar desek yeridir. Geçiminin büyük bölümünü turizmle sağlayan ülkede her yer turizm polisiyle dolu.
Mısır'ın yaşam kaynağı Nil Nehri kenarında yükselen gökdelenler, oteller...... Resim çekmek yasak, Nil'i çekmek yasak, polisi çekmek çok hemde çok yasak. Az daha kameram gidiyordu.
Sharm El Sheikh yolu üzeri çöller ve küçük kum tepecikleri.
Çölde bu ıslaklık ve yeşilliğin anlamını, Hz Musa'nın asasını vurduğu ve suyun fışkırdığı yer olması nedeniyle olduğu söylendi.
Sıra sıra palmiyeler, Türkiye'nin Bodrum'u olan Sharm El Sheikh e yaklaşırken muhteşem manzaralar...

Hurma ağaçları ve güzelim Kızıldeniz manzaralı Afrikanın sayılı büyük tatil köylerinden birinin odasından yani odamdan bir görüntü.
Turistler sevinip safari yaptıklarını zannetsinler diye düzenlenen çöl safarisi esnasında molada görüntülediğim bir yöre insanı.
Sıcaklık 50 derece gibi bişey.
Çöl kliplerde gördüğümüz gibi dümdüz değildi en azından benim gördüğüm kadarıyla:)
Yer yer kahverengi dağlar tepeler çöle eşlik ediyor.
Bunlarda safari atv leri. Gönül 4x4 lerle bunu yapmak isterdi tabi.
İki saat kadar sonra safari molasında soğuk içeceklerin yer aldığı buzdolaplarına ulaşıldığında ince kum tanecikleri kıyafetlerin rengini tamamen değiştirmişti.
Safari insanları yayılırken.
Bir süre daha ilerledikten sonra geleneksel bedevi çadırlarında çay ikramı vardı.
Ağustosta çölde safariye çıkıp sıcak çay içmek iyi fikir olmadığından, hijyen faktörüde devreye girince ben içmedim.
Hurmalar henüz olgunlaşmadığından, elimin altında olmasına rağmen dalından koparmanın tadına varamadım. İlk bakışta Antep fıstığına benziyor.
Mercan Adalarında snorkel ile rengarenk balıkları daha yakından görebilme keyfi.
Ammada otel detayı çekmişim.
Otel içerisinde 5 dk da bir gelen taftaflar (otobüsler) ile ulaşım sağlanıyor.
Resimdeki kavruk insanın tek vazifesi kapı açmak kapamak. Bir de gülümsemek.
Resepsiyona giderken koyboldum neyse ki yanıma haritayı almıştım.
Ruslar ve İtalyanların çoğunlukta olduğu tatil köyünde kavşaklar ,yollar, caddeler vs.
Uçaklar Allah'a emanet ama uçabiliyorlar:) Yol arkadaşları.
Nil Nehri'nden görüntü.
Kızıldeniz'de dalış için Mercan Adalarına doğru yolculuk esnasında...
Bir anıt.

Hiç hatırlamıyorum. Üzerinden bu kadar yıl geçip not alınmazsa olacağı buydu :) Aslında daha değerli bilgiler vermeyi planlamıştım ama bu gidişle çok uzayacaktı hatırladıklarımı da unutacaktım.

Bir sonraki yazı Piramitler.

9 yorum:

yass dedi ki...

cok ısterdım gormeyı oraları.. bır de bızımle ılgılı ya..bızden flan ondan galıba

Eflatoon dedi ki...

planımda olduğundan dolayı başlığın dikkatimi çekti... ne güzel bir paylaşım olmuş...

teşekkürler...

Murat Artan dedi ki...

yine götürdünüz bizi bir yerlere:)

Unknown dedi ki...

Mısır'a ben de çok istiyorum gitmeyi bakalım kısmet olacak mı :)

Tatil dedi ki...

güzel bir tatil yazısı

Aymen dedi ki...

teşekkürler

Aslı dedi ki...

Sİtenizi bayram tatilinde gitmeden araştırma yaparken buldum. Bir önceki okuduğum yerde fotoğraf makinelerinin çok büyük sorun yarattığını, çalınma ya da müzelere girerken para ödetme,gümrükte sorun yaratma ihtimali yüksek olduğunu yazıyordu ama sizin bol bol fotoğrafınız var galiba =) Ben de DSLR Nikonumu götürmeyi düşünüyorum ama sorun olur mu diye de endişelendim...

Aymen dedi ki...

aslı: umarım geç olmamıştır cevap için:)fotoğram makinası taşımada aslında bir sorun yok. Sadece koruma amaçlın çekim yasağı olan yerler daha çok müzeler var. Mumyalar, piramitleri iç kısmı, bir takım tapınak içleri gibi. Ama dışarıdan çekimde bir sorun yok. Kesinlikle makina götürmelisin ve bol bol görüntü almalısın.

♥мұ»p»r«i»n«č»є«ss dedi ki...

resımler harıka canım çok şanslısın :) bende almanya doğumluyum ama hala çıkıp yabancı ülkelere gezme planlarımı gerçekleştirmiş değilim...sayısal yada yılbaşı ikramiyesi özellikle bana vurursa bende en büyük hayalim Las vegas ve Rio de jAnerioya'ya gitmek istıyorum :)))